22 Temmuz 2009 Çarşamba

Yüksek Lisans Başvuru Tarihleri


2009 Güz Dönemi Yüksek Lisans Başvuruları Başladı!

Başvuru dönemleri okuldan okula hatta aynı okulun enstitüleri arasında farklılık gösterse de genel olarak güz dönemi başvuruları Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında yoğunlaşmaktadır.

Mayıs, ve Eylül aylarında hatta bazı üniversitelerde Nisan ve Ekim aylarında da başvurular yapılıyor ancak bir çok üniversite yaz aylarında başvuru dönemlerini başlatıyor.

Bazı üniversitelerde başvuru dönemi haftaları, hatta bir kaç ayı bulurken bazı üniversitelerde de yüksek lisans başvuruları sadece 1 hafta sürebiliyor.

Başvuru yapmak istediğiniz üniversitelerin başvuru dönemlerini kaçırmamak için mutlaka sık sık enstitü sayfalarını ziyaret edin.

http://www.yukseklisans.com.tr/yukseklisansbasvurutarihleri.php
adresinden de devlet, vakıf ve kıbrıs üniversitelerinin tezli, tezsiz yüksek lisans başvuru tarihlerini ve mülakat tarihlerini bulabilirsiniz.


14 Temmuz 2009 Salı

Uzaktan Eğitim Nedir? Uzaktan Eğitim Yüksek Lisans Programları Nelerdir?

e-MBA, e-Bilişim Yönetim, e-Mühendislik Yönetimi..........

Hayatımızı kolaylaştırmak için her geçen gün bütün sektörlerde yenilikçi ürünler üretiliyor ve bu ürünlerin sloganları da temelde "size daha fazla zaman kalsın" türünden etkileyici sözcüklerden oluşuyor.

Gerçekten de geriye dönüp baktığımızda bir kaç sene öncesine kadar saatlerimizi verdiğimiz bazı işlemleri yeni icat edilen ve bir çoğu teknolojik olan ürünler sayesinde şimdilerde bir kaç dakikada yapar durumdayız.

Peki buna rağmen her geçen gün zamanın daha da yetersizleşmesi, insanların yoğunluktan birbirlerine, hatta kendilerine bile zaman ayıramamasının nedeni nedir?

Tabi ki tek bir neden değildir bugün karşı karşıya hatta tam da içerisinde olduğumuz bu durum. Çevresel ve psikolojik bazı faktörlerin bir araya gelmesiyle oluşan kompleks bir silsileden kaynaklandığını düşünebiliriz.

Zaman yetersizliği hayatımızın her alanında olduğu gibi eğitim planlarımızda ve özellikle de artık iş hayatına atılmamızın beklendiği lisans mezuniyetimiz sonrası yüksek lisans eğitim planlarımızda karşımıza çıkıyor.

İş hayatını sürdürüp aynı zamanda yüksek lisans eğitimini de almak çoğu zaman derslere devam mecburiyetinden dolayı yüksek lisans öğrencilerini hem okul tarafından hem de işyerleri tarafından zor durumda bırakmaktadır.

Bölüm hocaları haklı olarak derslerinin ve yüksek lisans programının ciddiye alınmasını ve dolayısıyla öğrencilerin derslere devam etmesini istiyorlar. Bu da hafatada ortalama 3 gün (tam gün olmasa da bir kaç saatliğine) okula gidilmesini gerektiriyor. Diğer yandan işyerlerinin de bu durumda “haftada 1 gün belki” ama daha fazlasına sıcak bakmaları da çoğu zaman pek mümkün olmuyor.

Hayatımızın diğer alanlarında bize kolaylıklar sunmak amacıyla teknolojinin getirdiği yeniliklerden yararlanarak icat edilen tüm araç gereçler gibi eğitimde de hayatımızı kolaylaştırmak ve belki de geleneksel eğitim yöntemlerinde karşılaşılan bazı zorlukları aşabilmek amacıyla karşımıza yeni bir eğitim modeli çıkıyor. Uzaktan Eğitim

Ülkemizde önce şirketlerde kurumsal eğitimler arasında yaygınlaşmaya başlayan “Uzaktan Eğitim” şekli son yıllarda üniversitelerde de hızlı bir yükseliş içerisinde. Hem devlet hem de vakıf üniversiteleri bu alanda köklü yatırımlarını ve çalışmalarını sürdürmektedir. Önce yüksek lisans seviyesinde başlayan uzaktan eğitim programları, lisans programlarında da uygulanmaya başlıyor.

Yüksek lisans yapmak isteyenler tarafından tam bir hayat kurtarıcı şeklinde ortaya çıkan bu eğitim modeli ile ilgili detaylı bilgilere ve uzaktan eğitim yüksek lisans programları ve ücretlerine http://www.yukseklisans.com.tr/uzaktanegitim.php adresinden ulaşabilirsiniz.

10 Temmuz 2009 Cuma

Pedagojik Formasyon ile İlgili Merak Edilenler


Pedagojik Formasyon Nedir, Nasıl Alınır?

Dünyada ve ülkemizde son yıllarda üst üste yaşanan ekonomik krizler eskiden pek de gözde olmayan memurluk mesleğini eskiye nazaran çok daha değerli bir konuma getirdi.

Diğer bir deyişle insanın doğasında olan kendini güvende hissetme arzusu bir nevi devlet garantisi sayılan memuriyete olan ilgiyi arttırdı.

Bu ilgi ve yönelişle paralel olarak öğretmenlik mesleğine olan talepte de son yıllarda bir patlama söz konusu. Bir kaç sene öncesine kadar alan öğretmenleri bulma konusunda sıkıntı yaşayan Milli Eğitim Bakanlığı bugün kuralarla atama yapar hale gelmesine karşın öğretmen olmak isteyen bir çok kişinin talebine de karşılık veremez durumda.

Hal böyle olunca öğretmen olma hakları bulunan Fen-Edebiyat fakülteleri mezunları da MEB'in talep ettiği pedagojik eğitimi alıp öğretmen olarak atanmak istiyorlar. Burada Fen-Edebiyat fakülteleri mezunlarının almaları gereken eğitim Formasyon ya da Pedagojik Formasyon olarak adlandırılmaktadır.

Pedagojik formasyon, pedagoji bilminde eğitim pedagojisi ile ilgili bilgilerin verilmesini kapsar.

Formasyon bittikten sonra kişi öğretmen adayı olur ve eğitim fakültesinden mezun olmuş bir öğrenci gibi KPSS sınavına girme veya dershanelerde öğretmen olarak çalışma hakkı elde eder.

Formasyon olarak adlandırılan eğitim 1 yıl tezsiz yüksek lisans programından oluşmaktadır. 1 yıl boyunca devam ettiğiniz ve sonunda bitirme projesiyle (tez hazırlanmıyor) mezun olduğunuz, temelde eğitim bilimleri ve öğretim yöntemlerinin ders olarak okutulduğu bir eğitim sürecini kapsamaktadır.

Bir çok devlet ve vakıf üniversitesinde tezsiz yüksek lisans programları bulunmaktadır. Hangi üniversitede hangi programların olduğuna buradan bakabilirsiniz: www.yukseklisans.com.tr

Pedagojik Formasyon ile İlgili Daha Detaylı Bilgi İçin: http://www.yukseklisans.com.tr/pedagojikformasyon.php


8 Temmuz 2009 Çarşamba

MBA, e-MBA, Executive MBA Nedir? Aralarındaki Farklar Nelerdir?

Ülkemizde ve dünyada MBA olarak adlandırılan ve "İşletme Yönetimi" olarak çevirilen yüksek lisans programlarına ilgi diğer programlara oranla çok daha fazladır ve bu ilgi her geçen gün bir artış göstermektedir.

MBA programlarına çok farklı disiplinlerden ve çok farklı amaçlarla öğrenciler başvuru yapmaktadırlar. Mühendislik mezunları, fen edebiyat fakültesi mezunları, eğitim fakültesi mezunları ve aklınıza gelebilecek her fakülteden her bölümden öğrenciler tarafından başvuru yapılmaktadır.

MBA programlarını bu denli cazip kılan faktörlerin en başında öğrencilere "Yöneticilik" vasıflarını kazandırmayı amaçlayan bir yüksek lisans programı olmasıdır. Herhangi bir lisans programını bitirdikten sonra alanında yöneticilik vasıflarına da sahip olup gelecek yıllar içerisinde çalıştığı kurum ya da kuruluşlarda yönetici olmayı planlayan mezunlar için biçilmiş kaftan diyebiliriz.

Özellikle ülkemizde üretim düşük seviyede olduğundan ve daha ziyade üretilenleri satabilme pozisyonuna sahip olduğumuzdan, yani diğer bir deyişle Almanya, İspanya, Fransa, İngiltere, Amerika ve hatta diğer bir çok ülke gibi kendi üretimimiz, kendi markalarımız olmadığı ve üretim yapan bu ülkelerden satın aldığımız ürünleri pazarlama konumunda bulunduğumuzdan dolayı mühendislik fakültesi mezunları da, Kimya bölümü mezunları da üretim yerine yönetim pozisyonlarında bulunmak zorunda kalıyorlar. Bunun neticesinde de alanlarında uzmanlaşmak yerine daha geniş iş imkanları sunan genel bir eğitim olan İşletme Yönetimi (MBA) programları tercih ediliyor.

MBA programları ülkemizde daha çok özel üniversite olarak adlandırılan vakıf üniversitelerinde daha ağırlıkta bulunmaktadır. Devlet üniversitelerinin de bu konuda çalışmaları hızla artarken vakıf üniversiteleri MBA programları ile ilgili ciddi yatırımlar ve çalışmalar yapmıştır.

MBA programları ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Çok fazla detaya girmeden gelelim konu başlığımızda belirttiğimiz MBA türleri ve arasındaki farklara..

MBA (Master of Business Administration) kelimelerinin ilk harflerinden oluşan bir kısaltmadır. Örgün eğitim olarak verilir. Eğitim süresi okuluna göre farklılık göstermektedir. 8 ayda tamamlanabildiği gibi 24 ay süren MBA programları da vardır.

e-MBA: Adından da anlaşıldığı gibi MBA programlarının örgün eğitim olmayan Online ortamda verilen şeklidir. Bu eğitim türünde okula gitmenize gerek yoktur. Dersleri online olarak takip edebilirsiniz ve sadece sınav zamanları okula gitmeniz gerekir. Yani e-MBA bir uzaktan eğitim biçimidir.

Executive MBA: Bu MBA türü çalışma hayatında belirli süre yöneticilik görevinde bulunmuş kişileri kabul eden, yani üniversiteden mezun olduğunuz zaman başvuramayacağınız bir MBA türüdür. MBA eğitimi veren her üniversitede Executive MBA bulunmayabilir. Hatta ülkemizde MBA programı veren bir çok üniversitede Executive MBA programı yoktur.

MBA Program Ücretleri İçin: http://www.yukseklisans.com.tr/mbaokulucretleri.php

Anadolu Ünv. eMBA
Bahçeşehir Executive MBA
Bahçeşehir MBA
Başkent MBA
Beykent MBA
Beykent e-MBA
Bilgi MBA
Bilkent MBA
Boğaziçi MBA
Boğaziçi Executive MBA
Doğuş MBA (Türkçe)
Doğuş MBA (İngilizce)
Fatih MBA (Türkçe)
Fatih MBA (İngilizce)
Fatih e-MBA
Galatasaray MBA (tezli)
Galatasaray MBA (tezsiz)


Tüm Liste İçin:
http://www.yukseklisans.com.tr/mbaokulucretleri.php


7 Temmuz 2009 Salı

ALES Sınavı Hakkında Merak Edilenler

Bir kaç sene öncesine kadar LES (Lisansüstü Eğitim Sınavı) olarak yapılan sınav 2007 yılından itibaren ALES Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı olarak değişti. Sınavla ilgili her şey aynı fakat sadece isminde bir değişiklik yapılmasına gerek görüldü.

ALES sınavını 3 temel başlık altında inceleyelim:

1- İçeriği
2- Önemi
3- Geçerliliği

1- Sınav İçeriği: ALES sınavı sayısal ve sözel bölüm olmak üzere 2 kısımdan oluşur. Sayısal bölüm kendi içinde Sayısal 1 ve Sayısal 2 olarak ayrılmaktadır. Hem sayısal hem de sözel bölümde 80er tane soru yer alır. (Sayısal 1 : 40, Sayısal 2: 40)

  • Sınav toplam 180 dakika (3 saat) sürmektedir.
  • 4 yanlış 1 doğruyu götürür.
  • Sayısal bölümden alınan standart puan sayısal puanınızın (ALES- SAY) hesaplanmasında 0,3 eşit ağırlık (ALES - EA) puanınızın hesaplanmasında 0,25 sözel (ALES - SÖZ) puanınızın hesaplanmasında 0,2 katsayısıyla çarpılır.
  • Sözel bölümden alınan standart puan sözel puanınızın (ALES - SÖZ) hesaplanmasında 0,7 eşit ağırlık (ALES - EA) puanınızın hesaplanmasında 0,5 sayısal (ALES puanınızın hesaplanmasında 0,3 katsayısıyla çarpılır.
  • Sayısal 1 bölümü temel matematik ve mantık sorularından oluşur.
  • Sayısal 2 bölümü yine temel matematik, mantık sorularının yanında geometri sorularını da kapsamaktadır. Sayısal 2 bölümü Sayısal 1 bölümüne göre biraz daha zor sorulardan oluşur.
  • Sözel bölümde boşluk doldurma, okuduğunu anlama, anlatım bozukluğu, paragraf soruları sorulmaktadır. Bilgi sorusu sorulmaz.
2009 İlkbahar DÖnemi ALES Sınavı Soru Kitapçığı ve Cevap Anahtarı'nı Buradan Açabilirsiniz

2- ALES Sınavını Yüksek Lisans ve Doktora Başvurularındaki Önemi

YÖK yönetmeliğine göre ALES sınavı yüksek lisans başvurularında en az %50 ağırlığa sahip olmalıdır. Bazı okullar ALES sınavının yüzdesini daha da yüksek tutuyorlar. Hatta yönetmeliğe göre ilgili üniversite sadece ALES sınavı puanı ile de öğrenci kabulü yapabilir.

Sayın hocamız Prof. Dr. Canan Çetin'in de belirttiği gibi başvuran öğrenciler önce ALES puanlarına göre yukarıdan aşağıya diziliyorlar. Yani ALES puanı en yüksek olan öğrenci en üste yazılıyor. Sonra ALES puanlarının yanlarına diğer notları yazılıyor ve bütün bir değerlendirme yapılıyor. Ama ALES puanı tek başına sizi listenin en başına taşıma gücüne sahip bunu unutmayın.

Hocaların gözünde de ALES sınavının ayrı bir önemi var.

YÖK lisansüstü eğitim eğitim ve öğretim yönetmeliğine göre yüksek lisans başvurusu yapabilmek için ALES sınavından en az 55 puan alınması gerekiyor. Bazı durumlarda okullar taban puanı biraz daha yukarıya çekebiliyorlar. 55 puan yerine en az 60-65-70 puan alanların başvurularını kabul edebiliyorlar.

YÖK Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği

Bazı durumlarda da üniversiteler eğer öğrencinin diğer notları oldukça yüksek ise ALES puanlarında biraz daha esnek davranabiliyorlar.

Yine de siz ne yapın edin ALES sınavından mümkün olduğu kadar yüksek puan almaya gayret edin. Hazırlık kitabı alın önceki yıllarda çıkmış soruları çözün, hatta gerekirse kursa gidin ve mümkün olduğunca yüksek puan almaya gayret edin.

Yüksek bir ALES puanı size başvurularınızda çok önemli avantajlar sağlayacaktır.

3- Sınav Sonucunun Geçerlilik Süresi

ALES sınavının geçerlilik süresi 24 ay yani 2 yıldır. Sınava girdikten sonra başvuru yapacağınız güne kadar 2 sene hakkınız vardır. Örnek olarak Nisan 2007 tarihinde yapılan sınavın sonuçları, 2009 Haziran ayının sonuna kadar geçerli olacaktır.

Sınav sonuçları, adayların adreslerine Türkçe ve İngilizce hazırlanmış olan bir sınav sonuç belgesiyle gönderilecektir. Bu belgede adayların sınavın her iki bölümüne ait doğru ve yanlış cevap sayıları, ALES Puanları ve bu puanlara göre başarı sıraları yer alacaktır.

Mayıs 2009 ALES sınavına 237.912 kişi başvuru yapmış ve 225.930 kişi girmiştir.

Mayıs 2009 ALES Sınavı'na Ait Sayısal Bilgiler

ALES Sınavı İle İlgili Detaylı Bilgi: http://www.yukseklisans.com.tr/alesgenelbilgiler.php
ALES Geçmiş Sınav Soruları: http://www.yukseklisans.com.tr/alesgecmissinavsorulari.php

5 Temmuz 2009 Pazar

Referans Mektupları Nedir, Nasıl ve Kimlerden Alınmalıdır?

Referans Mektupları hem yurtiçi hem de yurtdışı yüksek lisans başvurularında istenmektedir. İstenilen belgeler arasında sadece referans mektubu olarak belirtilir ve genelde nasıl olması gerektiğiyle ilgili herhangi bir açıklama yapılmaz.

Referans mektubu isminden de anlaşılabileceği gibi referans olarak gösterebileceğiniz kişilerden aldığınız ve sizinle ilgili başvuru yaptığınız kurumu ilgilendirecek açıklamaların yer aldığı bir mektup türüdür.

Yüksek lisans başvuruları için genelde lisans döneminizdeki en yakın çalıştığınız hocalarınızdan almanız daha faydalı olacaktır. Özellikle bitirme projenizde çalıştığınız hocanızdan alırsanız ve hocanız da mektubunda sizin bitirme projenizdeki gayret ve başarılarınızdan bahsederse oldukça etkili bir referans mektubu elde etmiş olursunuz.

Ancak bir adet referans mektubu yeterli değildir. Farklı kaynaklardan gelen hakkınızdaki yorumları karşılaştırıp teyit etmek amacıyla bir kaç farklı kişiden referans mektubu almanız gerekmektedir. Eğer yeni mezunsanız referans mektuplarınızın tamamını hocalarınızdan alabilirsiniz. Uzun yıllar önce mezun olduysanız ve hocalarınızın artık sizi hatırlayamayacağını düşünüyorsanız iş dünyasında birlikte çalıştığınız yöneticilerinizden de alabilirsiniz. Ama burada dikkat etmeniz gereken referans mektubu aldığınız kişilerin hakkınızda objektif yorum yapabilecek ve sizi değerlendirebilecek pozisyonlarda olması. Yani yaşça size yakın ve pozisyon olarak da benzer kademelerde çalıştığınız birilerinden aldığınız referans mektupları çok da geçerli olmayabilir.

İş dünyasında adını duyurmuş, önemli iş adamlarından alacağınız referans mektupları etkili olabilir. Ancak yüksek lisans başvuruları için öncelikle akademik dünyada ismini duyurmuş kişilerden referans mektubu almayı tercih etmelisiniz.

Referans Mektubunda Ne Yazılır Ne Yazılmaz?

Referans mektupları kısa olmalıdır. Kısaca mektubu veren kişi ile aranızdaki ilişkiyi belirtmeli ve sizin neden başvurduğunuz yüksek lisans programına kabul edilmeniz gerektiği yaşanmış tecrübelerden örnekler verilerek açıklanmalı.


Referann mektupları ile ilgili detaylı bilgii, ve Türkçe, İngilizce referans mektubu örnekleri için : http://www.yukseklisans.com.tr/ornekreferansmektuplari.php

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Tezli Yüksek Lisans Programlarında Eğitim Dili Türkçe Bile Olsa Neden Yabancı Dil Yeterliliği İstenmektedir?

Başvurulan bölümlerin eğitim dillerinin Türkçe olmasına rağmen yabancı dil yeterliliği istendiğine rastlamışsınızdır. Bunun nedenini merak edenler için kısaca açıklamaya çalışalım.

Tezli yüksek lisans programlarında yapılacak tez çalışması için sadece yerel değil evrensel literatürün araştırılması ve yararlanılması beklenmektedir.

Kısacası teorik eğitiminizi kapsayan ilk yıl değil ama tez çalışmasının başladığı yıldan itibaren tez konunuz ile ilgili dünyada yapılanları takip edebilmeniz amacıyla başvurular esnasında (özellikle İngilizce) yeterliliğinizin olması talep edilmektedir.

Konuyla ilgili Sayın Hocamız Prof. Dr. Canan Çetin şöyle söylemektedir:

"Diğer yandan eğer tezli yüksek lisans yapmak istiyorlarsa mutlaka İngilizce öğrenip gelmeleri gerekiyor. Bu da kendileri için çok büyük bir avantaj olur. Zaten tezliye başvuracak öğrencilerin her durumda İngilizce yeterliliğine sahip olmaları gerekiyor. Bunun nedeni tez araştırmasında muhakkak yabancı kaynaklardan da yararlanabilinecek olması. Tez aşamasında öğrenciler sadece Türkçe kaynakları değil yabancı kaynakları da araştırmak zorundalar. Bu sebeple de mutlaka yeterli seviyede yabancı dil bilgisine sahip olmak zorundalar."