6 Mart 2010 Cumartesi

Özgeçmiş-CV-Konusunda Çok Dikkatli Olun

Özgeçmiş CV Dikkat

Özgeçmiş ya da diğer adıyla CV (Curriculum Vitae) hazırlarken çok dikkatli olunması, kelimelerin bir şair titizliği ile ve tasarımın bir ressam dikkatiyle hazırlanmış olması gerekiyor. (bkz: Wikipedia CV)

Çünkü başvurduğunuz yer her neresi ise (bir iş, üniversite, vakıf ya da bir burs başvurusu olabilir) kabul edilmeyi, seçilmeyi istiyorsunuzdur ve sonuç sizin için önemlidir.

Ve muhtemelen başvurduğunuz yere en az onlarca, bazen yüzlerce ve hatta binlerce kişi de başvurmuştur. Ve yine büyük olasılıkla başvuranlar arasında birçoğu da sizin özelliklerinize yakın seviyededir.

Peki nasıl olacak da birçok başvuru arasından sadece CV’niz (Özgeçmişiniz) aracılığı ile sıyrılacak ve seçilen kişi siz olacaksınız. İşte burada iyi hazırlanmış CV’ler ön plana çıkıyor ve hatta işi alıp götürüyor.

CV (özgeçmiş) değerlendirmeleri yapan kişiler genelde çok fazla özgeçmiş incelemek zorunda kaldıkları için CV’lerinizde yazdıklarınıza gereken özeni gösteremiyorlar ve hızlıca göz atmak zorunda kalıyorlar. İşte burada kelimeler ve ön plana çıkarmak istediklerinizin özgeçmişiniz (CV’niz) üzerindeki yerleşimi yani tasarımı önemli oluyor.

Bu nedendendir ki CV’lerde kelimeler ve yerleşim (tasarım) ustaca ve dikkatlice hazırlanmalıdır diyoruz.

Belki daha önce şiir yazmayı denemiş ya da zaten birçok şiir yazmışsınızdır. Hiç olmazsa usta şairlerin şiirlerini ya da büyük ressamların resimlerini görmüşsünüzdür. İyi yazılmış, okuyanları etkileyen bir şiirden ne bir kelimeyi çıkarabilir ne de bir kelime ekleyebilirsiniz. O kadar iyi kurulmuş bir bütünlük vardır ki “ancak bu şekilde anlatılabilir” dersiniz. Yine benzer şekilde insanları ilk bakışta etkileyen resimler öyle düzenlenmiştir ki tablodan bir objeyi çıkardığınız zaman resmin dengesi bozulmuş gibi gelir.

İşte CV’ler de aynen böyle hazırlanmalıdır. Eklediğiniz her kelimeye, her objeye, her cümleye dikkat edin. Eğer gerçekten gerekli değilse eklemeyin. Olması gereken birşey varsa mutlaka olsun ve olmaması gereken birşeyi de mutlaka çıkarın.

Tekrar tekrar bakın, okuyun, CV’nizi inceleyecek olan kişi gözüyle bakın. Güvendiğiniz birkaç kişiye gösterin, değiştirin, düzenleyin... Kısacası basit bir kağıt parçası gözüyle bakmayın CV’lerinize. Çünkü o kağıt parçası ile karar veriliyor seçilip seçilmeyeceğinize..

Özgeçmişinize yazdığınız özellikleriniz karşınızda sizi değerlendirecek olan kişi ya da kurumu ilgilendiren özellikleriniz olsun. Yani çok boyutlu bir insan olabilirsiniz ve kendinizle gurur duyuyor da olabilirsiniz ancak gereksiz bilgilerin CV’nizden zaman çaldığını unutmayın.

Bkz: Örnek Türkçe Özgeçmiş (Yüksek Lisans Başvurusu)

Bkz: Örnek İngilizce Özgeçmiş (Yüksek Lisans Başvurusu)

Bkz: Bilkent Üniversitesi CV Database (Özgeçmiş Veritabanı)

Yüksek lisans başvurusu, iş başvurusu, doktora başvurusu, burs başvurusu ya da herhangi bir sebeple yaptığınız tüm başvurularınızda başarılar dileriz...

18 Şubat 2010 Perşembe

e-MBA mi Yapsam MBA mi?

Aslında genelde birçok kişi üniversiteye giderek derslere katılmak, oradaki havayı solumak, insanlarla tanışmak ve benzeri gibi sosyal etkilerinden dolayı örgün eğitim olarak adlandırılan ve okula gidip derslere gitmeyi gerektiren eğitim türünü, bilgisayar başında yapılan eğitime göre daha fazla tercih eder.

Ancak çoğu zaman üniversite bittikten sonra işe başlama vb. gibi koşullardan dolayı eğitime ayrıca zaman ayırmak güçleşmektedir. Lisans eğitimi bittikten sonra, meslek sahibi olmanın ve belki de zorunluluktan kaynaklanan çalışma gerekliliğinin getirisi olarak birçok kişi master eğitimi almak istemesine rağmen işe başladıkları için bu eğitimi alamıyorlar.

Teknolojik gelişmelerin hayatımızın birçok alanında sağladığı kolaylıklara paralel olarak burada da karşımıza geçmişte olmayan bir fırsat çıkıyor: "Uzaktan Eğitim"

Uzaktan eğitim ülkemizde önceleri çok uluslu şirketlerin ve son zamanlarda da üniversitelerin yatırımlar yapıp uygulamaya aldığı bir eğitim çeşididir. Kısaca özetlemek gerekirse; derslerin online olarak takip edilebildiği ve sadece final sınavları için okula gitmeniz gereken bir eğitim biçimidir.

Mobil teknolojiler, bu eğitim türünün popülaritesini ve verimliliğini önümüzdeki yıllarda çok daha arttıracaktır. Yakın zamanda birçok kişinin smartphone, 3G, ipad gibi araçlara ve imkanlara sahip olacağını düşünürsek, online eğitimin sağladığı kolaylıklar daha yüksek seviyeye çıkacaktır. (bkz: Uzaktan Eğitim Ücretleri)

Başlığımıza dönersek "e-MBA mi yoksa MBA mi yapmalıyım?" sorusuna kısa ve net olarak şöyle cevap verebiliriz:

İmkanınız varsa, örgün eğitimi tercih ederek sosyal bir platformda bulunmayı yani MBA yapmayı seçin. Ama imkanınız yoksa, yani işiniz ya da başka herhangi bir sebepten dolayı derslere gidip, bir yüksek lisans eğitimini takip edemeyecek durumda iseniz, uzaktan eğitimin sağladığı imkanlar ile ve kendi çabanızı da katarak aynı seviyede ve kalitede bir MBA eğitimini online olarak da alabilirsiniz.

Birçok üniversitenin e-MBA diplomaları ile MBA diplomaları arasında hiçbir farkın bulunmadığını da hatırlatmış olalım.

2010 MBA ve e-MBA başvuruları için yukseklisans.com.tr tarafından hazırlanan "2010 Yüksek Lisans Rehberi'nde" üniversitelerin MBA ve e-MBA programlarının hocaları ile yapılmış röportajlar ve başvurularda ihtiyacınız olacak bilgilere ulaşabilirsiniz. (2010 Yüksek Lisans Rehberi)

23 Aralık 2009 Çarşamba

Ara Dönemde Yüksek Lisans Başvurusu

Ara Dönemde Yüksek Lisans Başvuruları İle İlgili...

Bir çok yüksek lisans programı (talepler doğrultusunda) sene içerisinde 2 defa başvuruya açılır ve yeterli sayıda başvuru olması durumunda ve tabi yeterli sayıda öğrenci alınması durumunda kabul edilen öğrenciler eğitimlerine başlayabilirler.

Peki neden
yüksek lisans eğitimi almak isteyen öğrencilerden bazıları ara dönemlerde başvurularını yaparlar ?

Bunun farklı nedenleri olabilir ancak bilinen temel nedenlerden biri lisans eğitimlerini farklı sebeplerle yarıyılda bitirmiş olanların başvuru için koskoca bir dönem beklemek istememeleri ve üniversitelerin de bu durumdaki öğrenci sayısının çokluğunu göz önüne alarak alternatif imkan sunma gayeleri ve diğer bir neden ki bu yazıda üstünde durmak istediğimiz konu olan bilhassa çok fazla öğrencinin başvurduğu ve başvuranların çok azının kabul edilebildiği bazı yüksek lisans programlarına girmenin ara dönemde daha kolay olması.

Evet, öğrencilerin birçoğunun mayıs haziran temmuz aylarında lisans eğitimlerinden mezun olmaları ve yüksek lisans eğitimi için yaz dönemini tercih etmeleri, sınırlı kontenjanları olan bölümler için kabul edilebilme şanslarını minimize ediyor.


Her bölüm kış döneminde öğrenci almaz ama özellikle başvuranların çok azının kabul edildiği bölümlerden birine başvuru yapmak istiyorsanız, ya da yaz döneminde başvurdunuz ve başvurunuz reddedildi ise ve kış döneminde bölüm tekrar öğrenci alıyor ise şansınızı bir kez daha deneyebilirsiniz.
Daha az öğrencinin başvurduğu ara dönemde kabul edilme ihtimaliniz daha yüksek olacaktır.

1 Kasım 2009 Pazar

ALES Hazırlık Kitapları


ALES 2009 Sonbahar Dönemi (Kasım 2009) Sınavına günler kala ALES ile ilgili hazırlanmış kitaplara bir göz atmak ve hatta geçmiş yıllarda yapılmış sınavları çözmek sınavda size sandığınızdan daha fazla yardımcı olabilir.


ALES Kitapları

ALES Sınavının aslında zor olmayan bir sınav olması ve bir çok öğrencinin sınavı zamanında bitirememesini göz önüne alırsak aslında ALES Sınavında önemli olanın bilgiden ziyade sınav pratiği ve sınavın yapısını bilmek ile alakalı olduğu söylenebilir. ALES Sınavı yüzlerce farklı lisans alanından gelen öğrencilere ortak uygulanan bir sınav olduğu düşünülürse sınavda bilgi sorularına yer verilmesinin pek de mümkün olmadığı görülebilir. Sınava girerken bu gerçek unutulmamalı.

ALES Geçmiş Yılların Sınavları

Sadece lisans eğitimi sırasında uzak kalınan test tipi çoktan seçmeli sınavların acemiliği yaşandığı için sınavın zamanında bitirilemediği söylenebilir. Öyleyse ALES sınavından önce bu tür sınavlarda olan pratikliğimizi tekrar kazanabilirsek sınavdan yüksek puan almamak için bir engel olmadığını söyleyebiliriz.

ALES 2009 Sonbahar Sınav Tarihi

24 Ekim 2009 Cumartesi

2009 ALES Sonbahar Sınavı


15 Kasım 2009 Pazar Günü
yapılacak olan 2009 Sonbahar ALES Sınavı için geri sayım başladı. Genel kültür ve genel yetenek sorularından oluşan ALES sınavından yüksek puan alabilmek için kısa zaman içerisinde yapılabilecekler ile ilgili bir çalışma sunalım:

1- Öncelikle
ALES Sınavının yapısı ile ilgili bilgi edinin. Yani sınava gitmeden önce nasıl bir sınavla karşılaşağınızı, sınavın süresinin ne kadar olduğunu, hangi bölümlerden oluştuğunu ve her bölümde kaçar soru sorulduğunu bilerek gidin.

ALES Genel Bilgiler

2- En son yapılmış sınavdan başlayarak mümkün olduğunca
önceki yıllara ait ALES sınavlarını çözün. Bu sınavları çözerken gerçek bir sınav ciddiyetiyle ve sınav süresi içerisinde çözmeye çalışın. Üniversite eğitimi süresince test usulü ÖSS tarzı sınav sistemlerinden uzak kalındığı için yıllar sonra böyle bir sınava girmek acemilik, panik ve dolayısıyla başarısızlığa sebep olabiliyor. Bunu aşmanın en kolay yolu, önceki yılllara ait ALES sınavlarını çözmektir. Fakat bu sınavları gerçek bir ALES sınavı ciddiyetiyle çözmeniz gerekir.

Geçmiş Yıllara Ait ALES Sınavları
ALES Hazırlık Kitapları
ALES Kursları

ALES Sınavının yüzlerce farklı disiplinden gelen öğrencilere uygulanan ortak bir sınav olduğunu düşünürseniz sınavda bilgi sorusunun sorulamayacağını tahmin edebilirsiniz. Sınavda sorulanlar genel yetenek ve genel kültür ile alakalı ve belirtilen sürede bitirilebilmesinin başarıyı yüksek oranda etkilediği bir sınavdır. Sınava kısa günler kala bile hiç olmazsa geçmiş yıllara ait soruları çözerseniz alacağınız puanı önemli ölçüde yükseltebilirsiniz.

ÖSYM ALES 2009 İlkbahar Sayfası

ÖSYM 2010 Sınav Takvimi

20 Ekim 2009 Salı

ALES Sınavı - Forum

www.yukseklisans.com.tr sitesinin forum bölümünde ALES başlığı altında ALES Sınavı ile ilgili daha önceden sorulmuş sorular ve cevaplarını bulabilir, ALES ile ilgili merak ettiklerinizi sorabilir site yöneticilerinden ve site kullanıcılarından cevaplar alabilirsiniz.

2009 Sonbahar ALES Sınavının yaklaştığı şu günlerde ALES Sınavı ile ilgili hazırlıklar da hızlanmaya başladı..

2009 Sonbahar ALES Sınav Tarihi: 15 Kasım 2009 Pazar Günü

30 Eylül 2009 Çarşamba

ALES Sınavından En Az Kaç Puan Almak Gerekir?

ÖSYM istatistiklerine göre 2006 yılında 234.145 kişinin girdiği ALES sınavına 2008 yılında 317.016 kişi girmiştir. 2 yıllık bir süre içerisinde sınava giren kişi sayısında %35 oranında bir artış yaşanmıştır ve 2009 yılının ilkbahar döneminde 225.930 kişinin sınava girmiş olması bu artışın 2009 yılında da devam edeceğini göstermektedir. (ÖSYM ALES İstatistikleri 2009, 2008, 2007, 2006)

ÖSYM istatistiklerine bakarak yüksek lisans eğitimine olan ilginin son yıllarda arttığını söyleyebiliriz. Tabi bu durum öğrenciler arasında rekabetin de artmasına sebep oluyor. Yüksek lisans programlarının kontenjanları belirli ve sınırlı sayıda olduğu için başvuran sayısı ne kadar fazla olursa kabul edilebilmek için kriterlerinizin o kadar yüksek olması gerekiyor.

Yüksek lisans başvuruları için bir çok üniversitenin ve enstitülerin başvuru koşulları aşağı yukarı aynıdır. Talep edilen koşullar genelde lisans not ortalaması, referans mektubu, Ales sınav sonucu, yabancı dil yeterliliği gibi sıralanır. Yani yüksek lisans programlarına kabul edilebilmeniz için bir çok kriteri bir arada sağlıyor olmalısınız. Fakat burada ALES sınav sonucunuzu diğer başvuru kriterlerinden ayıran en önemli özellik YÖK'ün ve üniversitelerin ALES sınav sonucuna verdiği önemdir.

Yönetmeliğe göre (Lisansüstü Eğitim Öğretim Yönetmeliği) ALES sınav sonucunun en az % 50 sinin değerlendirmeye dahil edilmesi gerektiğini belirtir ve eğer üniversiteler isterlerse sadece ALES sınav sonuçlarına göre değerlendirme yapabileceklerini de belirtir. Yönetmelikte belirtildiği gibi bazı üniversiteler başka hiç bir özelliğinize bakmaksızın ALES sınav sonucunuza göre değerlendirebilir.

Bu durum ALES sınavının önemini arttırmakta ve mümkün olan en yüksek puanı alabilmenin yüksek lisans başvurularında çok büyük avantaj sağladığını göstermektedir. Gelelim ALES sınavından en az kaç puan alınması gerektiğine...

Yönetmeliğe göre YÖK yüksek lisans başvurusu yapabilmek için ALES sınavından en az 55 puan alınmasını şart koşar. Ancak üst sınır üniversitelerin inisiyatifindedir. Yani taban puan 55 olmakla birlikte bazı üniversiteler başvuru için en az 70 puan alınmasını isteyebilirler.

Aşağıdaki linklerde bazı üniversitelerin yüksek lisans başvuruları için minimum ALES puan talepleri belirtilmiştir.

Akdeniz Üniversitesi
Ufuk Üniversitesi
Haliç Üniversitesi
İstanul Üniversitesi
Galatasaray Üniversitesi
Boğaziçi Üniversitesi
Maltepe Üniversitesi
Anadolu Üniversitesi

Hacettepe Üniversitesi

ALES Sınavı ile ilgili detaylı bilgi için:

ALES Genel Bilgiler
ALES Başvuru Tarihleri
ALES Başvuru İşlemleri
ALES Başvuru Merkezleri
ALES Sınav Tarihleri
ALES Sınav Sonuçları
ALES Hazırlık Kitapları
ALES Geçmiş Sınav Soruları
ALES Kursları



25 Eylül 2009 Cuma

ALES Sınavından Yüksek Puan Almak


Okul hayatımız boyunca hazırlandığımız sınavlar silsilesinin ardından girilen üniversite ve yıllarca süren üniversite derslerinin klasik (yazılı) formatta uygulanan sınavlarından sonra test usülü sınava yabancılaşmanın hatta belki de test sınavlarının nasıl olduğunu bile unutmuş olmanın verdiği sıkıntı bir çoğumuzda yaşanmaktadır son sınıfa gelip de ALES sınavı ile yüzleştiğimiz zaman.


ALES sınavı üniversitelerin çok farklı alanlarından öğrencilerin ortak girdiği bir sınavdır. Bilgisayar mühendisliğinden fotogrametriye, sosyolojiden İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümüne kadar çok farklı alanlardan öğrencilerin girdiği bir sınav olduğu için sınavda bilgi sorularının sorulması mümkün değildir. Sözel soruların tamamı yoruma dayalı sorulardır ve sayısal soruları da konulardan bağımsız genel işlemsel yeteneği ölçmeye yöneliktir. (Geçmiş Sınav Soruları İçin: http://www.yukseklisans.com.tr/alesgecmissinavsorulari.php )

Aslında ALES sınavının üniversiteye girene kadar atlatmış olduğumuz genel sınavların bir çoğundan daha kolay olduğu söylenebilir. Ancak bu tarz sınavlardan uzak kalmış olmamız ve ALES sınavından alınan puanın yüksek lisans başvurularında çok önemli olmasından dolayı elde olmayan bir heyecan ve paniğe sebep olabiliyor.

Bu heyecan ve panikten kurtularak ALES sınavından yüksek puan alabilmenin en önemli yolu sınavdan önce yapılan hazırlıklarınızdır. ALES sınavına genelde üniversitenin son senesinde girildiği ve bu dönemde tez ve bitirme heyecanı hakim olduğu için ALES sınavına gereken hazırlık ihmal edilebiliyor.

Fakat yüksek lisans yapma planlarınız varsa mutlaka ALES sınavından yüksek puan almanız gerektiğini ve ne kadar yüksek puan alırsanız kabul şansınızın o kadar fazla olacağını unutmayın. Lisansüstü Yönetmeliğinde ALES sınavının ne oranda değerlendirilmeye alınacağı belirtilmiştir. YÖnetmeliğe göre üniversiteler isterlerse sadece ALES puanına göre de öğrenci alabilirler. (Lisansüstü Eğitim Öğretim Yönetmeliği)

HAzırlık kitaplarından yapacağınız basit çalışmalar, geçmiş yıllardaki sınav sorularına göz atmanız bile ALES sınavından yüksek puan almanız için yeterli olabilir.

ALES Sınavı ile ilgili detaylı bilgiler için:
http://www.yukseklisans.com.tr/alesgenelbilgiler.php


ALES Sınav Tarihleri:
http://www.yukseklisans.com.tr/alessinavtarihleri.php


ALES

6 Eylül 2009 Pazar

ERASMUS Değişim Programı

Erasmus değişim programı ile lisans, yüksek lisans ya da doktora seviyesinde öğrenci veya öğretim görevlisi olarak bir yarıyıl ya da bir tam yılınızı programa üye 30 ülkeden birinde geçirebilirsiniz.(Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı)

Bunun için yapmanız gereken okulunuzun Erasmus koordinatörlüğüne başvurarak başvuru sonucunuzu beklemek... (Türkiye'deki Üniversitelerin Erasmus Koordinatörlükleri)

Erasmus programı ile gittiğiniz ülkenin eğitim sistemini, okullarını, öğrencilerini yaşayarak gözleme ve bir ülkenin kültürünü tanıma fırsatı elde edeceğiniz gibi aynı zamanda kendi kültürünüzü dünyanın bir çok ülkesinden sizin gibi Erasmus Değişim Programı ile gelen öğrencilere tanıtma şansı yakalamış olursunuz.

Erasmus Avrupa'da yüksek lisans yapmak isteyen lisans öğrencileri için de oldukça faydalıdır. Yüksek lisans yapmak istedikleri ülkedeki eğitim sistemini yakından görerek kararlarını verme aşamasında ve başvuru yapmak istedikleri üniversitelerle birebir görüşme imkanı bulabilme açısından oldukça önemlidir.

Öğretim görevlileri de Avrupa'da bir üniversitede öğretim görevlisi olarak görev alarak kariyerleri için önemli bir avantaj elde etmiş olabilirler. İstatistiklere göre ülkemizde öğretim görevlileri için ayrılan ERASMUS fonunun tamamı kullanılmadığından bir kısmı iade edilmektedir. Bu da aslında düşünülenden daha az kişinin Erasmus değişim programı ile Avrupa'da bir üniversitede bir yarıyıl veya bir tam yıl öğretim görevlisi olmak için başvuru yaptığını gösterir. (ERASMUS İstatistik 2005 ve 2006)

ERASMUS ile ilgili tüm bilgilere ve yüksek lisans öğrencileri için ERASMUS detaylarına http://www.yukseklisans.com.tr/erasmus.php adresinden ulaşabilirsiniz.

2 Eylül 2009 Çarşamba

KPDS (Kamu Personeli Dil Sınavı)


KPDS Sınavı Nedir, Yüksek Lisans Başvuruları İçin Gerekli midir?

Kısaca KPDS olarak bilinen Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı ÖSYM tarafından ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde olmak üzere yılda 2 kez yapılmaktadır.

2009 yılında 3 Mayıs ve 22 Kasım tarihlerinde yapılacak olan sınava başvurular ÖSYM tarafından açıklandığı şekilde yapılmaktadır.

Esasen yabancı dil tazminatı almak isteyen kamu personelinin yabancı dil bilgisi seviyesinin ölçülmesi amacıyla yapılan KPDS sınavı yüksek lisans başvularında istenen yabancı dil bilgisi seviyesinin belgelenmesinde de geçerli bir sınav olarak kabul edilmektedir.

Özellikle tezli yüksek lisans programlarının başvurularında istenen yabancı dil yeterliliği KPDS sınavında alınan yeterli puan ile aşılabiliyor.

KPDS Nedir, Ne Kadar Puan Almak Gerekir, Nerelerde Kullanılmaktadır, Hangi Dillerde Yapılır gibi sorular ve geçmiş yıllara ait sınav örnekleri için: http://www.yukseklisans.com.tr/kpds.php

30 Ağustos 2009 Pazar

Aynı Anda İki Farklı Yüksek Lisans Programı?

Yüksek lisans programları lisans programları kadar yoğun olmadığından ve lisans programlarında öğrencilerin ÇAP (Çift Anadal) ya da "Double Yapmak" olarak adlandırılan 2 lisans programını aynı anda yürütebilme haklarının bulunmasından dolayı yüksek lisans eğitimi almak isteyen bazı öğrencilerin merak ettikleri konulardan biridir aynı anda 2 farklı yüksek lisans programına kayıt olunup olunamayacağı...

Lisans programlarındaki bu hak Lisansüstü Eğitim Öğretim Yönetmeliğine göre yüksek lisans programları için bulunmamaktadır. Yönetmeliğe göre aynı anda bir öğrenci sadece bir yüksek lisans programına kayıtlı olabilir.

Konuyla ilgili detaylı bilgiye YÖK - Lisansüstü Eğitim Öğretim Yönetmeliği'nden ve yukseklisans.com.tr Sıkça Sorulan Sorular sayfasından erişebilirsiniz

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Açıköğretim Mezunları Yüksek Lisans Yapabilir mi?


Açıköğretim fakültesini bitirdikten sonra yüksek lisans yapma isteği içerisinde olanların en çok merak ettikleri sorudur Açıköğretim mezunlarının yüksek lisans başvurularında bulunup bulunamayacakları ve başvurularında herhangi bir dezavantaja sahip olup olmadıkları.


Aslında bu sorunun cevabı lisansütü eğitim öğretim yönetmeliğinin ilgili maddesince şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıklanmıştır. Yönetmeliğin ilgili maddesinde "Lisans mezunlarının" ALES sınavı, yeterli not ortalaması gibi başvuru gereklerini yerine getirdikleri sürece istedikleri yüksek lisans programına başvurabileceklerini belirtmektedir. Dolayısıyla lisans bölümünü bitiren açıköüretim mezunlarının da yüksek lisans başvurularında örgün eğitim mezunlarından bir farkı bulunmamaktadır.

Buraya kadar yani işin teorik kısmında sorun görünmemekle birlikte açıköğretim mezunları uygulamada kendilerinin dezavantajları olup olmadığını merak etmekte ve hatta bazı durumlarda kendileri için negatif ayrımcılık uygulandığını belirtmekteler.

Aslına bakarsanız yüksek lisans başvurularında ne üniversiteler kendi öğrencilerine ayrıcalık tanımakta ne de örgün eğitim mezunlarını açıköğretim mezunlarına tercih etmekteler. Yıllarca yüksek lisans ve doktora kabul jürilerinde yer almış saygıdeğer hocamız Prof. Dr. Canan Çetin'in de belirttiği gibi ne istediğini bilen bir şekilde başvurusunu yapan, istekli azimli ve başarılı olacağını ispatlayabilen öğrencilerin örgün eğitimden mi yoksa açıköğretimden mi geldikleri hiç de önemli değil.

Konuyla ilgili detaylı bilgi ve Prof. Dr. Canan Çetin ile yapılan röpotaja buradan ulaşabilirsiniz.

22 Temmuz 2009 Çarşamba

Yüksek Lisans Başvuru Tarihleri


2009 Güz Dönemi Yüksek Lisans Başvuruları Başladı!

Başvuru dönemleri okuldan okula hatta aynı okulun enstitüleri arasında farklılık gösterse de genel olarak güz dönemi başvuruları Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında yoğunlaşmaktadır.

Mayıs, ve Eylül aylarında hatta bazı üniversitelerde Nisan ve Ekim aylarında da başvurular yapılıyor ancak bir çok üniversite yaz aylarında başvuru dönemlerini başlatıyor.

Bazı üniversitelerde başvuru dönemi haftaları, hatta bir kaç ayı bulurken bazı üniversitelerde de yüksek lisans başvuruları sadece 1 hafta sürebiliyor.

Başvuru yapmak istediğiniz üniversitelerin başvuru dönemlerini kaçırmamak için mutlaka sık sık enstitü sayfalarını ziyaret edin.

http://www.yukseklisans.com.tr/yukseklisansbasvurutarihleri.php
adresinden de devlet, vakıf ve kıbrıs üniversitelerinin tezli, tezsiz yüksek lisans başvuru tarihlerini ve mülakat tarihlerini bulabilirsiniz.


14 Temmuz 2009 Salı

Uzaktan Eğitim Nedir? Uzaktan Eğitim Yüksek Lisans Programları Nelerdir?

e-MBA, e-Bilişim Yönetim, e-Mühendislik Yönetimi..........

Hayatımızı kolaylaştırmak için her geçen gün bütün sektörlerde yenilikçi ürünler üretiliyor ve bu ürünlerin sloganları da temelde "size daha fazla zaman kalsın" türünden etkileyici sözcüklerden oluşuyor.

Gerçekten de geriye dönüp baktığımızda bir kaç sene öncesine kadar saatlerimizi verdiğimiz bazı işlemleri yeni icat edilen ve bir çoğu teknolojik olan ürünler sayesinde şimdilerde bir kaç dakikada yapar durumdayız.

Peki buna rağmen her geçen gün zamanın daha da yetersizleşmesi, insanların yoğunluktan birbirlerine, hatta kendilerine bile zaman ayıramamasının nedeni nedir?

Tabi ki tek bir neden değildir bugün karşı karşıya hatta tam da içerisinde olduğumuz bu durum. Çevresel ve psikolojik bazı faktörlerin bir araya gelmesiyle oluşan kompleks bir silsileden kaynaklandığını düşünebiliriz.

Zaman yetersizliği hayatımızın her alanında olduğu gibi eğitim planlarımızda ve özellikle de artık iş hayatına atılmamızın beklendiği lisans mezuniyetimiz sonrası yüksek lisans eğitim planlarımızda karşımıza çıkıyor.

İş hayatını sürdürüp aynı zamanda yüksek lisans eğitimini de almak çoğu zaman derslere devam mecburiyetinden dolayı yüksek lisans öğrencilerini hem okul tarafından hem de işyerleri tarafından zor durumda bırakmaktadır.

Bölüm hocaları haklı olarak derslerinin ve yüksek lisans programının ciddiye alınmasını ve dolayısıyla öğrencilerin derslere devam etmesini istiyorlar. Bu da hafatada ortalama 3 gün (tam gün olmasa da bir kaç saatliğine) okula gidilmesini gerektiriyor. Diğer yandan işyerlerinin de bu durumda “haftada 1 gün belki” ama daha fazlasına sıcak bakmaları da çoğu zaman pek mümkün olmuyor.

Hayatımızın diğer alanlarında bize kolaylıklar sunmak amacıyla teknolojinin getirdiği yeniliklerden yararlanarak icat edilen tüm araç gereçler gibi eğitimde de hayatımızı kolaylaştırmak ve belki de geleneksel eğitim yöntemlerinde karşılaşılan bazı zorlukları aşabilmek amacıyla karşımıza yeni bir eğitim modeli çıkıyor. Uzaktan Eğitim

Ülkemizde önce şirketlerde kurumsal eğitimler arasında yaygınlaşmaya başlayan “Uzaktan Eğitim” şekli son yıllarda üniversitelerde de hızlı bir yükseliş içerisinde. Hem devlet hem de vakıf üniversiteleri bu alanda köklü yatırımlarını ve çalışmalarını sürdürmektedir. Önce yüksek lisans seviyesinde başlayan uzaktan eğitim programları, lisans programlarında da uygulanmaya başlıyor.

Yüksek lisans yapmak isteyenler tarafından tam bir hayat kurtarıcı şeklinde ortaya çıkan bu eğitim modeli ile ilgili detaylı bilgilere ve uzaktan eğitim yüksek lisans programları ve ücretlerine http://www.yukseklisans.com.tr/uzaktanegitim.php adresinden ulaşabilirsiniz.